Gerçek Mucize

Bölümü oynat

Hristiyan olduktan sonra imanlıların tanıklıklarını paylaştıkları birçok video izledim. Videolardaki kişilerin başından mucize denebilecek olaylar geçiyordu ve böylece Hristiyan oluyorlardı. Mesih’i okuyarak ve sorgulayarak tanıyan bir insan olarak bu konuda kendimi eksik hissetmediğimi söyleyemem. Hatta iman ettiğim ilk zamanlarda, Tanrı’nın mucizelerini bana göstermesi için çok dua ediyordum. O videolarda izlediğim kişiler gibi olmak istiyordum. Daha okumam ve analiz etmem gereken Kutsal Kitap bölümleri olsa da ilk ihtiyacım sanki bir mucize yaşamaktı. Mucizeye tanıklık ettiğimde iman etmem açısından bir boşluk kalmayacak şekilde Tanrı’ya teslim olabileceğimi düşünüyordum.

Tabii ilk kez Mesih’i tanıyordum. On beş senelik bir ateist olarak seçtiğim yol, materyalist duvarları kırmak adına mucizeye odaklanmak olmuştu. Eğer matematiksel olarak 2+2=4’ü aşacak bir şeye tanıklık edersem her şeyin daha kolay olacağına inanıyordum.

Hristiyanlığın temel ilkelerini öğrenmek için katıldığım bir Alfa Kursu vardı. Bu kursun bir oturumunda öğretmenlerime ve diğer katılımcılara mucize beklentimi dile getirmiştim. Ardından öğretmenlerimden biri benimle bir ayet paylaştı. Bu ayet İsa’nın Yeruşalim’e doğru giderken Samiriye ve Celile arasında on cüzzamlı ile karşılaşmasını anlatıyordu. İsa onları iyileştiriyordu ve İsa’nın iyileştirdiklerinden sadece bir kişi O’na teşekkür etmek için O’nun yanına geliyordu. Diğer dokuz kişi gitmişti. (Luka 17:11-19) Bu ayet beni fazlasıyla etkilemişti. Mucizenin tek başına yeterli olacağı fikrine kendimi fazla kaptırmıştım, ama Tanrı’da kalmak için bu yeterli olacak mıydı? Diğer dokuz kişi için bu yeterli olmamıştı. Benim için de olmayabilirdi.

O dersten sonra farklı bir bakış açısı kazanmıştım. Asıl aradığım şeyin ne olduğunu tekrar düşündüm. Mesih’i takip etmek için ortaya koyduğum koşul diğer bütün koşullar gibi boştu. Ayrıca mucizeyi bu tür boyuta indirmek yaptığım yanlışlardan biriydi. Şu anda iman ettiğim zamana bakınca mucizeyi tam olarak yaşadığımı görüyorum. İsa Mesih’i tanıma sürecim herkesinki gibi biricikti ve yine herkesinki gibi mucize doluydu.

Ayrıca artık sadece mucizeye bel bağlamanın da çeşitli sorunları beraberinde getirebileceğine inanıyorum. Kutsal Kitap’ta İblis’in de dünya üzerinde belli bir gücü olduğu yazar. Belli başlı mucizeler de iblisin hilelerinin parçası olabilir. Tanrı’ya yakınlaşmak için mucize beklerken İblis’in hilelerinin cazibesine kapılmak da mümkün olabilir. Bu da ne yazık ki niyet edilenin çok ötesinde bir duruma sebebiyet verebilir. İblis’in hilelerinden kaçmak için Tanrı’nın sağlayacağı silahları kuşanmak gerekirken (Efesliler 6:11), sahteliğe aldanıp Tanrı’ya çektiğimiz duvarla O’nun vereceği silahlardan mahrum kalabiliriz.

Eğer amaç bir mucizeye tanıklık etmekse İsa Mesih’e bakmak bu konuda yeterli olacaktır. Hem insan hem Tanrı Mesih’in bizleri günahlarımızdan arındırıp temizlemesi mucizenin ta kendisidir. Her türden  kirlenmişliği kendi saflığı ile temizledi ve bizim için kurban oldu Mesih. Tanrı hiçbir zaman karşılığını veremeyeceğimiz şekilde kendi Oğlu aracılığıyla bizim kurtuluşumuzu sağladı. Göksel Egemenlik vaadini vererek bizi çocukları yaptı. Sevgi ile yoğrulan imanı kalbimizde yeşerten Kutsal Ruh’u içimize koydu. Gerçek ve eşsiz mucize budur. Dünyanın verdikleri ve İblis’in sağladıkları bu görkemli mucizenin yanında yavan, güçsüz, sahte ve faydasız kalır.

Tanrı hepimizin kalbinde sevgiyi büyütsün. Beklentilerimizi, yaşantımızı O’ndan ayrı bir yerde yeşertmeyelim ve gözlerimizdeki merceği her zaman O’nun işlerini görecek şekilde odaklayalım.

Âmin.

Himmet Keçici
Tarafından yayımlandı
Himmet Keçici
Tartışmaya katılın

Diğer makaleler

Bölüm 197

Kaygı Tuzağı

“O halde yarın için kaygılanmayın. Yarının kaygısı yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter.” (Matta 6:34) Bu ayet sıkça tekrar ettiğim...

Bölüm 194

Uygulayıcı Olmak

İncil’deki Yakup Kitabı’nda şöyle bir ayet vardır: “Çünkü sözün dinleyicisi olup da uygulayıcısı olmayan kişi, aynada kendi doğal yüzüne...

FideCultura

Son eklenenler

Bölüm 198