Tüm Zamanların Sevgisi

Bölümü oynat

Jimi Hendrix, söz yazarı ve bir gitar virtüözü, rock tarihinin en etkili müzisyenlerinden biri. Janis Joplin, şarkıcı, söz yazarı. Kurt Cobain, ünlü rock grubu Nirvana’nın vokali, ritm ve solo gitaristi. İmanlı bir çevrede büyümüş, ünlü gospel şakıcısı Cissy Houston’ın kızı, ünlü R&B şarkıcısı Dionne Warwick’in kuzeni ünlü şarkıcı, yapımcı, model, aktrist Whitney Houston, Amy Winehouse, kontralto vokalleri ile R&B, soul ve caz türlerinde çalışmalar yapan şarkıcı ve söz yazarı. Hepsi çok genç, hepsi çok yetenekli ve hepsi artık ne yazık ki yaşamıyor. Bu listeye ekleyebileceğimiz nice ünlü isimler de var elbette…   

Bunlardan biri de ünlü rock grubu The Cranberries’in solisti Dolores O’Riordan’ın da ölüm haberini okuduk. Bir başka genç ölümün yarattığı üzüntünün yanı sıra yaşamının bir köşesinde söylediği bir söz oldukça dikkat çekiciydi: 

“Hayatın para ve ünle ilgisi olmadığını anladım. Hepsi çöp. Sevgi en önemli şey…”

Elbette elde edilen para ve ünün taşınması gereken, taşınırken de kişinin oldukça zorlanmasına sebep olan bir durum olduğunu belki de birçok açıdan tahmin ederiz. Hatta kendi yaşamlarıyla bunu tecrübe etmiş sanatçıların verdikleri röportajlarda da bulabiliriz bunu. Tam bu nokta da “sevgi” kelimesinin içini nasıl doldurduğumuzu, bu kelimenin ne kadar kolay kullanılıp, ne kadar kolay harcandığı gibi klişe sözleri bir kenara bırakırız. Çünkü şöhretin zorluğu ile hayatın bam teli olan umudun tükenmesi arasındaki fark bariz bir şekilde ortadadır. Çünkü bu insanların inanılmaz tanrısal yetenekleri, onları seven, taklit eden, takip eden milyonlarca insanın ilgisi, hayranlığı yeterli değildir. Çünkü gördükleri, hayatlarında olmasını istedikleri neredeyse her şeye sahip olma imkânları onları tatmin etmez. Çünkü çaresizliği önceden tanımış olsalar da artık hayatlarından tamamen silinmiş ya da silinmeye yaklaşmış olması anlamını yitirmiştir. Dışarıdan çokça kazanç gibi görünen şeyler, onlar için tamamen kayıptır. Tam da Dolores’in söylediği gibi tüm avantajlar hiçbir değeri olmayan koca bir çöp yığınına dönüşmüştür. Bir tek şeyin etkisi ile: SEVGİ

Dolores’in sözleri “Brimstone” isimli filmdeki başkarakterlerden biri olan papazın yaşamının son dakikalarında dudaklarından dökülen sözcükleri hatırlatır:

 “İnsanlar cehennemi dayanılmaz kılanın alevler olduğunu zannederler. Alevler değil, sevginin yokluğudur.”

Aslında tüm zamanları ve mekânları dayanılmaz kılan ihtiyaç duyduğumuz sevginin yokluğudur.  Yüreğimizin en derinlerinde bu yoksunluğu hissettiğimizde kendi anlamımızı bulma ve neye sahip olursak olalım kendimizi değerli hissetme konusunda hep gedik kalırız. Diğer yandan bir insandan gelecek sevginin de önünde sonunda bir ihanetin ucunda durabileceğini biliriz. Hayata devam etme konusundaki istek ve motivasyon ne kadar çok dünyasal şeye sahip olmamızla ilgili değildir. İster arkadaşlık, ister duygusal ilişki, ister başarı dolu bir iş hayatı, isterse bolca para… Bunların hepsi tek başına bir insan için anında tüketilebilir, anlamını ve heyecanını yitirebilir. İşte tam da bu sebeple değişmeyen, dönüşmeyen, esneyip, sünmeyen, sınırı olmayan; ama hayatımızın merkezinde dimdik ve sımsıkı duran bizi de kendisine sımsıkı bağlayacak bir sevgiye ihtiyaç duyarız.

Cehennemi dayanılmaz kılanın aslında Tanrı’nın yokluğu olduğunu biliriz, tıpkı gerçek sevginin kaynağının Tanrı olduğunu bildiğimiz gibi… Çünkü bu kaynak kendisini sadece sevenleri için değil, ama sevmeyenleri için de bir fırsat yaratmak üzere feda etmiştir. Öyle ki çarmıhtaki vedası, yeniden dirilişinin selamıyla taçlanmıştır. O selam bize esenliği, barışı ve kurtuluşu müjdeler.

Diriliş Bayramı, sahip olduğumuz bu paha biçilemez tacın, hayatımızın kendisi olduğunu hatırlayarak, bunu bize tüm dünyanın en büyük acısını, yalnızlığını ve ihanetini yaşayarak teslim edeni, bizlere verdiği armağanlar, önümüze çıkardığı hizmet fırsatları ile övdüğümüzü ve O’nu yaşamlarımızda yücelttiğimizi yeniden hatırladığımız zamandır. Hayatın koyu karanlığında zaman zaman bizler de yakamızı umutsuzluk çengeline takılı bulsak da o çengelde asla sonsuza kadar kalmayacağımızı ve büyük bir haçın o çengeli çoktan yerinden söktüğünü bilerek devam ederiz. Devam ederiz çünkü umudumuz bu dünyada değildir; ama yaratılışın gerçek dünyasına gideceğimizi, bu dünyadaki misafirliğimizin, ev halkı olacağımız memleketimizde süresiz sevgiye ait olduğunu biliriz.

Yazan: Serda Ayık Sez

Serda Ayık Sez
Tarafından yayımlandı
Serda Ayık Sez
Tartışmaya katılın

Diğer makaleler

Bölüm 152

Darmadağın Evim

Kathleen Norris, “Üzgün Canavar” adında bir şiir yazan küçük bir çocuğun hikâyesini anlatır. Şiir bir itirafla başlar: “Babasının ona...

Bölüm 151

Tatlı, Acı

Genelde iyimser bir insan sayılırım. Kötü durumların iyi taraflarını bulurum, dünyaya umut dolu gözlüklerle bakarım ve kişisel ilişkilerde...

Bölüm 150

Ateizmin Sonu

Tanrı’nın bir yanılgı olduğunun, insan yaşamına ve uygarlığına zarar verdiğinin çığırtkanlığını yapan, inancın sona erişini haber veren...

FideCultura

Son eklenenler

Bölüm 138