“Ama Tanrı, ‘Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz’ dedi.”
Yaratılış 3:3
İnsanlık kendi kararını verip meyveye uzandığında en güvenli yerden kovulmayı da göze alır. Utancı üç beş yaprakla örtülecek basit bir çıplaklık değil, ancak ölümü gerektiren büyük bir bedeli gerektirir.
“RAB Tanrı Adem’le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi.”
Yaratılış 3:21
Kurban etmek en katı tanımına göre üstün bir gücü yatıştırmak için değerli bir şeyi vermektir. Kurban değer verdiğimiz şeyleri teslim etmemizi ister; ama gerçek bir kurban tarifsiz bir kayıp demektir.
“Yahya ertesi gün İsa’nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!”
Yuhanna 1:29
Kurban, kendisinden daha önemli olan bir amaca ebedi bir bağlılığı…
“Bundan sonra İsa, kendisinin Yeruşalim’e gitmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerinin elinden çok acı çekmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini öğrencilerine anlatmaya başladı. Bunun üzerine Petrus O’nu bir kenara çekip azarlamaya başladı. “Tanrı korusun, ya Rab! Senin başına asla böyle bir şey gelmeyecek!” dedi. Ama İsa Petrus’a dönüp, “Çekil önümden, Şeytan!” dedi, “Bana engel oluyorsun. Düşüncelerin Tanrı’ya değil, insana özgüdür.”
Matta 16:21-23
…ve bu yolun sunduğu tüm acıyı da beraberinde getirir.
“İsa dışarı çıktı, her zamanki gibi Zeytin Dağı’na gitti. Öğrenciler de O’nun ardından gittiler. Oraya varınca İsa onlara, “Dua edin ki ayartılmayasınız” dedi. Onlardan bir taş atımı kadar uzaklaştı ve diz çökerek şöyle dua etti: “Baba, senin isteğine uygunsa, bu kâseyi* benden uzaklaştır. Yine de benim değil, senin istediğin olsun.” Gökten bir melek İsa’ya görünerek O’nu güçlendirdi. Derin bir acı içinde olan İsa daha hararetle dua etti. Teri, toprağa düşen kan damlalarını andırıyordu.”
Luka 22:39-44
Kurban, nihai amacında adaleti atlamadan, merhameti ve ebedi bağlılığı kuşatan sevgisi uğruna gerekli olan borcu öder, gazabı yatıştırır. İnsanlık eşsiz bir kurbanla kaybettiği o ilk onurunu geri kazanır.
“Nitekim bunun için çağrıldınız. Mesih, izinden gidesiniz diye uğrunuza acı çekerek size örnek oldu. “O günah işlemedi, ağzından hileli söz çıkmadı.” Kendisine sövüldüğünde sövgüyle karşılık vermedi, acı çektiğinde kimseyi tehdit etmedi; davasını, adaletle yargılayan Tanrı’ya bıraktı. Bizler günah karşısında ölelim, doğruluk uğruna yaşayalım diye, günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi. O’nun yaralarıyla şifa buldunuz.”
1.Petrus 2:21-24
Yazan: Serda Ayık SEZ